Vakanuviz yazdı: Savunma sanayisinin eski halleri
Eski “savunma” biçimleri…
tarihçi
Türkiye’nin savunma sanayisinde son yıllarda gösterdiği üstün performans göz dolduruyor. Ancak son haftalarda gündeme gelen savunma sanayiindeki gelişmeler bile bu alandaki sevindirici gelişmeleri gözler önüne seriyor.
TCG Anadolu’dan Altay Tankına, Gökbey Helikopterinden uzaya giden ilk Türk astronotlarına, Bayraktar Kemankeş’ten Atak-2’ye ve daha sayısız proje, eser ve oluşum Türk Savunma Sanayisinin parlak projelerinden sadece birkaçı. . Meğer çok değil, 15-20 yıl önce, içler acısı savunma durumumuz devletin resmi raporlarında yer almış.
Türkiye’de gelişmiş ülkelere tamamen aykırı politikalar uygulanıyor.
2011 yılında kapatılan ve akabinde Cumhurbaşkanlığı bünyesinde Strateji ve Bütçe Daire Başkanlığı bünyesinde faaliyetlerine devam eden Devlet Planlama Teşkilatı’nın geçmişte hazırladığı 5 yıllık planlar kapsamında yayınlanan Özel İhtisas Raporlarında da savunmaya ilişkin çalışmalar yer aldı. .
Bu savunma raporlarında, bölgedeki yerli üretim oranının düşüklüğünden sık sık bahsediliyordu. Bunlardan biri “Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) Savunma Sanayii İhtisas Komisyonu Raporu”Dünyanın gelişmiş ülkeleri ile Türkiye’nin ortasındaki savunma sanayi arasındaki fark şöyle dile getirildi:
“2006 yılı itibariyle dünya savunma harcamalarının toplamı 1 trilyon dolar civarında. Gelişmiş ülkeler savunma sistemi ihtiyaçlarının yaklaşık yüzde 85’ini kendi milli sanayilerinden karşılıyor. Ayrıca dünyadaki mevcut ticaret ve rekabet mevzuatı da buna göre düzenlenmiştir. Diğer tüm sektörlerde rekabete açıklık temel koşul olmakla birlikte, savunma sistemi alımları bu düzenleme ve koşulların dışında tutulmuştur. Ülkemizde ise durum tam tersi.”
9 milyar doların sadece 750 milyon doları yerli
Türkiye’nin aslında dünyanın sayılı savunma tedarikçilerinden biri olduğunun vurgulandığı raporda, “Ülkemizin savunma ihtiyacının ancak yüzde 20-25’i yerli sanayi tarafından karşılanıyor. Türkiye, Körfez ülkeleri ile birlikte dünyanın en büyük savunma sistemi alıcıları arasında yer alıyor. Ancak 9 milyar dolarlık toplam savunma ihtiyacımızın 3 milyar doları savunma teçhizatı tedariki, bunun 750 milyon doları ise yerli sanayimiz tarafından karşılanıyor, geri kalanı ise dışa bağımlı. Önümüzdeki yıllarda bu çark tersine çevrilmeli ve yerli sanayinin katkısı en az yüzde 75’e çıkarılmalıdır.” söz konusu.
Savunmada yüzde 80 yerliliğe ulaştık
Devlet Planlama Teşkilatı’nın 17 yıl önceki raporunda tablo böyle aksiliklerle doluyken, geçen zaman içinde tablo tersine dönüyor. Türkiye’nin savunma sanayinde üretimi, istihdamı ve ihracatı her geçen yıl artarken, yerlilik oranı da sevindirici bir gelişme içinde.
Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesabından yerli savunma sanayisinin önde gelen isimleriyle ilgili bir video paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli ve milli savunma sanayisine vurgu yapan paylaşımında şunları söyledi: “Vecihi Hürkuş, Selahattin Reşit Alan, Nuri Demirağ ve Nuri Killigil’in hayalleriyle Türkiye’nin savunma sanayisini yüzde 80 yerlilik noktasına getirdik. Bu bizim gururumuz. Türk Yüzyılı.”sözlerini kullandı.
haberdortdivan.com.tr