Haber

Sağlık Bakanı depremin enkazı altında kalanları ziyaret etti

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, HATAY’da depremin ardından özel bir hastanenin enkazından 261. saatte sağ kurtarılan Mustafa Avcı (34) ve depremde aynı şansı paylaşan Mehmet Ali Şakiroğulları (27) ile görüştü. aynı moloz. Bakan Koca, beyin sarsıntısı sürecinde özveriyle çalışan sağlık çalışanlarıyla da bir araya geldi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçen yıl 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremin birinci yıl dönümünde Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni ziyaret etti. Bakan Koca, burada sağlık çalışanlarıyla sohbet etti, yıl içinde yaşananları dinledi, sohbet etti. Bakan Koca, daha sonra ailesiyle bebeği Almila’nın doğumu için gittiği özel hastanede deprem geçiren ve enkaz altında kalan sağlık teknisyeni Mustafa Avcı ve anılarını paylaşan personel Mehmet Ali Şakiroğulları ile sohbet etti. 6 aylık bebeği Aziz Yusuf hastalanınca gittiği hastanede de kaderi aynıydı. Bakan Koca, 261 saat sonra enkazdan kurtarılan Mustafa Avcı’nın ailesi ve Mehmet Ali Şakiroğulları’nın bebekleriyle yakından ilgilendi.

Ziyaretin ardından konuşan Bakan Fahrettin Koca, “Yaşanan bu felaketten 1 yıl sonra sağlık çalışanlarımızla özellikle o günü, anılarını hep birlikte paylaşarak konuşma fırsatı bulduk. Yapılanların, yapılmayanların hiçbir değeri yok. Çünkü geride kaybettiğimiz 10 binin yanı sıra adı geçen 52 kişi de var.” “Bine yakın canımızı kaybettik ve bugün, bir yıl önce kaybettiklerimizin yasını tutmak için bir araya geldik. Allah milletimize ve insanlığa böyle felaketler yaşatmasın. Kaybettiklerimize Allah’tan rahmet, hepimize sabır diliyorum.” dedi.

‘Karım ve bebeğimin öldüğünü sanıyordum’

Depremden 261 saat sonra mucizevi bir şekilde enkaz altından çıkarılan ve sağ bacağı betona sıkışarak topuk altından kesilen Mustafa Avcı, eşinin doğumundan 3 saat sonra depreme yakalandıklarını ve sadece kendi ayağını görebildiğini ifade etti. bebeğim bir kere. Eşi ve bebeğinin depremden 4-5 saat sonra kurtarıldığını anlatan Avcı, enkaz altında sesini duyduğu tek kişinin bina çökmeden önce tanıştığı Mehmet Ali Şakiroğulları olduğunu belirtti. Büyük bir çaresizlik içerisinde olduğunu belirten Avcı, “Mehmet Ali’nin yüzünü 11 gün boyunca hiç görmedim. Eşimin ve çocuklarımın öldüğünü sanıyordum. Sadece bir kez gördüğüm bebeğimin yüzünü dahi hatırlayamadım, biz O kadar çaresiz kaldık ki, ilk 3-4 gün yardım gelecek sandım ama sonrasında büyük bir deprem oldu.” Bölgenin yıkıldığını düşününce umutlarım azaldı. 4 gün sonra ayaklarımı hissetmiyordum. Açlığa tahammül ediliyordu ama susuzluk dayanılmazdı. Mehmet Ali’nin benden umudu vardı. Bulunduğum yerde tavanla arasında sadece 1 inç vardı ve sadece sol yanıma yatabiliyordum. 6-7 gün sonra böbreklerimin iflas ettiğini düşündüm. Artık ayrılmaya niyetim yoktu. Ailemin yanı sıra benim de ayağımı kaybettiğimi biliyordum. Ben de diyaliz hastası olsam ya da böbreğimi kaybetsem ne kendime, ne de çevreme bir faydam olur. Bu yüzden hep uyumak istedim ve bunu da yaptım. Mehmet Ali o dönemde dışarı çıkmak için daha çok çaba harcadı. ‘Yaşamak istiyorum kardeşim, yaşayalım’ dedi. Zamanımızı sağa sola vurarak geçiriyorduk. 7-8 gün boyunca günleri takip edebildik ama 8. gün Mehmet Ali’nin telefonunun şarjı bitmek üzereyken gün ay kavramını tamamen unuttuk. “Bu süreyi sürekli uyuyarak geçirdik” dedi.

‘İMKANSIZ OLSA DA OLASILIK VAR’

Mehmet Ali Şakiroğulları, Mustafa Avcı’nın enkaz altındayken kendisini en yakın arkadaşlarından daha yakın hissettiğini vurgulayarak şöyle konuştu:

“Hiç ümidimi kaybetmedim. Eşim ve çocuğum depremden birkaç saat sonra kurtarıldı. Allah’ın merhametinden insan asla umudunu kaybetmez. Bunu bir kez daha gördük. Yani bu 11 gün boyunca kendimi o kadar dinç ve kararlı hissettim ki, bunu yapmadım.” ne aklımda ne de beynimde hiçbir şey yapmıyorum.’Ben gidiyorum.’ ‘Annemin yanına gitmeliyim, sevdiklerimin yanına gitmeliyim, geride kalan sevdiklerimin yanına gitmeliyim’ dedim. Hiçbir zaman umudumu kaybetmedim.Yani ne olursa olsun çabamı asla kaybetmem.Yani hep böyle bir mücadelenin içindeyim.Hastanede enkaz başında bekleyen eşim, Dostum, arkadaşlarım , Herkese tek tek teşekkür etmek istiyorum. İyi ki varlar, onlar sayesinde oradan daha fazla bilgi aldılar ve beni çıkardılar. Herkese çok teşekkür ediyorum. O yüzden hiçbir şeyden umudunuzu kaybetmeyin. Olasılık da var. İmkansızda bile, çaresizlik içinde oradaydım, “Gördüm ama atlattım çok şükür.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu